13 Eylül 2007 Perşembe

CENTİYANA

CENTİYAN

Latince Adı: Gentiana lutea

Familya:

Diğer İsimleri: Centiyana, Centiyane, Büyük kantaron

Genel özellikleri:

Centiyangiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu bilinmeyen, Kuzey Yarıkürenin ılıman iklim bölgelerindeki dağlık yerlerde ve güneşli bayırlarda ağır ağır gelişerek yetişen, çokyıllık dayanıklı bir otsu bitkidir. Ülkemizde Bursa-Uludağ ve Doğu Karadeniz bölgesinde görülmekte ve 1-1,5 mye kadar boylanabilmektedir. Yaprakları enli, sapsız ve karşılıklı dizilmiş durumdadır. Temmuz-ağustos aylarında açan sarı renkli güzel çiçekleri, boru yapılı ve toplu durumda olur. Dışı esmer ve içi sarı renkli rizomu (kökgövdesi) ve buna bağlı kök saçakları vardır. Bitki, tohumlarıyla çoğalır.Centiyan bitkisinin sağlığa yararlı etkili bölümü olan rizomu ile kök saçakları uçucu ve sabit yağ, pektin, tanen ve acı glikozitleri içerir. Bu kök, acı ama zehirli olmayan bir ilaç kaynağıdır.

Etki ve Kullanım:
Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöylece sıralanabilir:
• Sinir uçlarını uyarıp sindirim salgılarını artırarak iştahı açar.
• Aynı nedenle sindirimi kolaylaştırır. Dispepsi (sindirim zorluğu) ve midenin gazlı olması durumlarında çok yararlı, iyileştirici etkiler yapar.
• Bedeni güçlendirici bir toniktir.
• Alyuvarları artırıcı etkisi kanıtlanmıştır. Bu nedenle kansızlık durumunda olumlu sonuçlar verir.Bu etkileri sağlamak üzere, centiyanın rizom ve kök saçakları sonbahar mevsiminde toprak kazılarak çıkarılır. Bunlar dilimlenerek özenle, ağır ağır kurutulur. Kurumuş kök parçalarından 1/2 tatlı kaşığı l bardak su içine konularak su ısıtılır. 5 dakika süreyle kaynatma sürdürülerek bir dekoksiyon hazırlanır. Bu dekoksiyon yemeklerden önce ya da midede şişkinlik ve ağrı duyumsandığında birer bardak içilir.
• Centiyanın ayrıca yaraları iyileştirici etkisi vardır.Bunu sağlamak üzere, aynı dekoksiyonla günde birkaç kez yaralar dıştan yıkanır.

BÜYÜK KANTARON

CENTİYAN

Latince Adı: Gentiana lutea

Familya:

Diğer İsimleri: Centiyana, Centiyane, Büyük kantaron

Genel özellikleri:

Centiyangiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu bilinmeyen, Kuzey Yarıkürenin ılıman iklim bölgelerindeki dağlık yerlerde ve güneşli bayırlarda ağır ağır gelişerek yetişen, çokyıllık dayanıklı bir otsu bitkidir. Ülkemizde Bursa-Uludağ ve Doğu Karadeniz bölgesinde görülmekte ve 1-1,5 mye kadar boylanabilmektedir. Yaprakları enli, sapsız ve karşılıklı dizilmiş durumdadır. Temmuz-ağustos aylarında açan sarı renkli güzel çiçekleri, boru yapılı ve toplu durumda olur. Dışı esmer ve içi sarı renkli rizomu (kökgövdesi) ve buna bağlı kök saçakları vardır. Bitki, tohumlarıyla çoğalır.Centiyan bitkisinin sağlığa yararlı etkili bölümü olan rizomu ile kök saçakları uçucu ve sabit yağ, pektin, tanen ve acı glikozitleri içerir. Bu kök, acı ama zehirli olmayan bir ilaç kaynağıdır.

Etki ve Kullanım:

Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöylece sıralanabilir:
• Sinir uçlarını uyarıp sindirim salgılarını artırarak iştahı açar.
• Aynı nedenle sindirimi kolaylaştırır. Dispepsi (sindirim zorluğu) ve midenin gazlı olması durumlarında çok yararlı, iyileştirici etkiler yapar.
• Bedeni güçlendirici bir toniktir.
• Alyuvarları artırıcı etkisi kanıtlanmıştır. Bu nedenle kansızlık durumunda olumlu sonuçlar verir.Bu etkileri sağlamak üzere, centiyanın rizom ve kök saçakları sonbahar mevsiminde toprak kazılarak çıkarılır. Bunlar dilimlenerek özenle, ağır ağır kurutulur. Kurumuş kök parçalarından 1/2 tatlı kaşığı l bardak su içine konularak su ısıtılır. 5 dakika süreyle kaynatma sürdürülerek bir dekoksiyon hazırlanır. Bu dekoksiyon yemeklerden önce ya da midede şişkinlik ve ağrı duyumsandığında birer bardak içilir.
• Centiyanın ayrıca yaraları iyileştirici etkisi vardır.Bunu sağlamak üzere, aynı dekoksiyonla günde birkaç kez yaralar dıştan yıkanır.

BUY OTU

ÇEMENOTU

Latince Adı: Trigonella foenum-graecum

Familya:

Diğer İsimleri: Boyotu, Buyotu

Genel özellikleri:

Baklagiller familyasındandır. Anayurdu Güney Avrupa ve Akdeniz havzası olan çokyıllık otsu bitkidir. 60-100 cm. boylanabilen çemenotu ülkemizde yabani olarak yetiştiği gibi Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kültürü de yapılmaktadır. Gövdesi açık yeşil renkli, yuvarlak kesitli, ince tüylü ve dallara ayrılan yapıdadır. Bitki dikine ve kimi zaman da yere yatarak gelişir. Kenarları ince dişli ve oval biçimli üç yaprakçıktan oluşan yaprakları da açık yeşil renklidir. Sarımsı beyaz çiçekleri yaz ortasında açar. Bu çiçekler olgunlaşınca her biri 10-20 adet sarı-kahverengi minik tohum taşıyan tohum zarfına dönüşür. Bol güneşli yerleri: suyu iyi akıntılı, bitek ve alkalik toprakları seven çemenotu, tohumlarıyla çoğaltılır.Çok keskin kokulu olan çemenotu tohumları, % 30a varan oranda yapışkan bitki sıvısı ile uçucu ve sabit yağlar: trigonellin, kolin ve kumarin adlı maddeleri içerir. Bazı ülkelerde baharat olarak kullanılan bu tohumların bizdeki başlıca kullanım alanı pastırma imalatıdır. Burada tohumlar ezilip pastırmanın üzerine sıvanan keskin kokulu çemen adlı macunun içine ana madde olarak katılır. Bazı yerlerde çemenotunun yaprakları salatalara eklenip çiğ olarak yendiği gibi, haşlanarak sebze olarak da tüketilir.

Etki ve Kullanım:

• Öksürüğü hafifletir, göğsü yumuşatır ve balgamı söktürür.
• Bronşiti ve boğaz ağrılarını hafifletir, rahatlama sağlar.
• Acı oluşu nedeniyle sindirim sistemini uyarır, sindirim işlemini kolaylaştırır.
• Mide ve bağırsak gazlarım söktürür. Diyarenin iyileştirilmesinde yararlı olur.
• Bedeni güçlendirici bir toniktir. Özellikle nekahat halindeki hastalara iyi gelir.
• Afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) etkisi vardır.
• Emzikli (süt veren) annelerde süt gelişini artırır.
• Kadınların aybaşı dönemini rahat atlatmalarına yardımcı olur.Bütün bu önemli tıbbi etkileri sağlamak üzere çemenotunun tohumları sonbaharda olgunlaştıkları zaman toplanır. 1,5 tatlı kasığı tohum l bardak sıcak suya konulup 10 dakika süreyle ağır ağır kaynatılır. Böylece elde edilen dekoksiyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Çemenotu ayrıca çıban ve yaraların iyileştirilmesinde de etkili olur.Bunun için tohumlan ezilip toz haline getirilir. Biraz suyla karıştırılıp yara lapası hazırlanır. Bu lapa yara ve çıbanlara dıştan uygulanır.

BURÇ

ÖKSEOTU

Latince Adı: Viscum album

Familya:

Diğer İsimleri: Burç, Çekeni, Göbelek, Gökçe

Genel özellikleri:

Ökseotugiller familyasından, kimi ağaçlar üzerinde asalak olarak yaşayan, 100ü aşkın türü bulunan ufak çalı halindeki bitkilerin genel adı Ökseotudur. Burada açıklaması yapılacak olan Adi ökseotu (V. albüm) türü, Avrupa ve Akdeniz ülkeleri ile Türkiyede pek çok ağaç türünün (çam, göknar, söğüt, kavak, meşe, ıhlamur ve bazı meyve ağaçları) dalları üzerinde gelişir. 30-100 cm. boylanabilen, kışın yaprakçıklarını dökmeyen, sarımsı renkte çiçekler açan bitkilerdir. Buruşuk yüzeyli, sarımsı renkli, kokusuz ve tatsız meyveleri 1 cm. kadar çapında, küre biçiminde ve tek tohumlu olur. özellikle ardıç kuşları bu meyveleri sever ve kondukları ağaç dallarına dışkılarıyla ökseotu tohumlarını bırakıp bitkinin çoğalmasını sağlarlar.Adi ökseotunun yaprakçıkları tanen, urson, inosit, viskotoksin, sapotoksin ve glikozit adı verilen maddeleri içerir. Bitkinin meyvelerinin etli bölümünde visin adlı yapışkan madde bulunur. Bununla kuşları tutmak üzere ökse hazırlanır.

Etki ve Kullanım:

Ökseotunun yaprakçık ve genç sürgünlerinin tıbbi etkileri şöyle sıralanabilir:
• Sinirleri yatıştırıcı, sinirsel spazmları gidericidir.
• Yüksek tansiyonu düşürür. Yüksek tansiyon nedeniyle oluşan baş ağrılarını geçirir.
• Damar çeperlerindeki kireçlenmeyi azaltır. Damar sertliğine karşı yararlıdır.
• Sinirsel taşikardilerde çarpıntıyı hafifleticidir.
• Metabolizmayı düzene sokar.
• Son zamanlarda yapılan bazı kanser araştırmalarında ökseotunun tümör oluşumunu engellediği saptanmıştır.Bütün bu etkilerini sağlamak üzere, ökseotunun yaprakçık ve taze sürgünleri ilkbaharda toplanır, gölgelik, havadar yerde kurutulur. 1-2 tatlı kaşığı kurumuş yaprakçık ve genç sürgün üzerine bir bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirerek hazırlanan infüzyon, günde üç kez içilir.

UYARI

• Hazırlanan bu infüzyona ökseotu meyveleri konulmamalıdır.

BÖĞÜRTLEN

BÖĞÜRTLEN

Latince Adı: Rubus fruticosus

Familya:

Diğer İsimleri: Dikençilegi, Dikendudu, Dikendutu

Genel özellikleri:

Gülgiller familyasındandır. Anayurdu Kuzey Yarıkürenin ılıman iklim bölgeleri olan Rubus cinsi 400 kadar çokyıllık çalı türünün ortak adı böğürtlendir. Bunun 17 türüne ülkemizdeki orman ve fundalıklarda: yol, bahçe ve hendek kenarlarında sıkça rastlanır. Böğürtlen türleri 1-3 m. boylanabilirken, kimi türleri sarmaşık şeklinde, kimileri de yerde sürünerek gelişir. Bu türlerden konumuzla en çok ilgili olanı Adi böğürtlen (R. fruticosus) türüdür. Kısaca böğürtlen diye anacağımız bu bitki 3 m. boylanabilir.İkiyillık dikenli gövdeleri, kenarları dişli 3-5 yaprakçıktan oluşan ve kışın dökülmeyen yaprakları, yaz aylarında tek tek ya da salkım halinde açan pembe veya beyaz çiçekleri vardır. Yaz sonu ya da sonbahar basında bu çiçekler kırmızımsı kara renkli, üzeri çok ince tüylü, duta benzeyen meyvelere dönüşür. Yer ve toprak konusunda hiç seçici olmayan böğürtlen, seyrek olarak döktüğü tohumlarıyla: daha çok yere değen dallarının köklenmesiyle veya köklerinin yeniden filizlenmesiyle çoğalır. Çok dikenli de olduğu için, doğal çit olarak pek yeğlenen bir bitki türüdür.Böğürtlenin meyvelerinde sabit ve uçucu yağ, meyve şekeri, organik asitler, sitrik asit, C vitamini, pektin ve demir: yapraklarında tanen ve organik asitler bulunur. Böğürtlen meyve olarak çiğken yenildiği gibi reçel, şurup, şekerleme, pasta, likör ve sirke yapımında kullanılır.

Etki ve Kullanım:

Böğürtlenin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:
• Bedeni güçlendirici toniktir.
• Doku ve damar büzücü etkisi vardır. Diyareyi keser, peklik verir.
• İdrar söktürücüdür.
• Kadınlarda, aybaşı dönemlerinde aşırı kan gelişini önler.
• Gebe kadınlarda sırt kaslarını güçlendirir.Bu etkileri sağlamak üzere, taze ya da gölge yerde özenle kurutulmuş yaprakları, bitkinin meyveleriyle karıştırılarak kullanılır. Bu karışımdan 3 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek ve 20 dakika demlendirilerek bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Böğürtlen ağız yaraları, dişeti kanamaları, bademcik ve boğaz enfeksiyonuna iyi gelir. Bunun için yukarıda anlatıldığı biçimde hazırlanan infüzyonla günde üç-dört kez derin gargara yapılır.
• Ciltteki ağrı ve yangıları hafifletir.
• Yara iyileştiricidir.
• Hafif yanıklara iyi gelir.
• Hemoroit tedavisinde etkili olur.Bu etkileri sağlamak üzere, körpe yapraklarıyla yara lapası hazırlanır ve şikayet edilen yerlere dıştan uygulanır.
• Böğürtlen cildi gerer ve canlandırır.Bu etkiyi sağlamak üzere, banyo küvetine akan sıcak suyun altına bir bez torba asılıp içi bitkinin körpe yaprak ve genç sürgünleriyle doldurulur. Sonra sıcak su açılıp küvet bu suyla doldurularak banyo yapılır.

BOZOT

AKKÖPEKOTU

Latince Adı: Marrubium

Familya:

Diğer İsimleri: Bozot, Köpekayası

Genel özellikleri:

Ballıbabagiller familyasındandır. Anayurdu bilinmeyen Marrubium cinsi köpekotlarının 15 kadar türü vardır. Bunlardan konumuzla ilgili olan Akköpekotu (M. vulgare) Avrupa, Akdeniz havzası ülkeleri ve Türkiyede görülmektedir. 60 cm. kadar boylanabilen çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. Dört köşe kesitli, tüylü ve dallara ayrılan yapılı gövdesi kirli beyaz renktedir. Gövde ve saplar üzerinde karşılıklı dizilmiş durumdaki kalp biçimli, üzerleri kırışıkmış gibi görünen yapraklarının kenarları dişli ve yaprak ucu yün gibi tüylerle örtülü olur. Bu yapraklar meyve gibi kokarlar. Bitkinin küçük beyaz çiçekleri, ikinci yılının yaz ortasından sonbahar başına kadar yaprak koltuklarında açar. Olgunlaşan çiçekleri 2 mm. uzunlukta gözyaşı biçimli ve koyu kahverengi, parlak görünüşlü tohumlar verir. Bol güneşli ve soğuk rüzgarlardan korunmalı yerleri seven akköpekotu, alkalik ve kuruca toprakları yeğler. Döktüğü tohumlarıyla çoğalır.Bedene yararlı etkileri Eski Mısırlılar tarafmdan bilinen ve ünlü hekim Hipokrat tarafından övülen akköpekotu, uzun süreler öksürüğe karşı tek ilaç olarak kullanılmıştı. Bitkinin topraküstü kesimleri marrubin adlı madde ile uçucu yağ, yapışkan bitki sıvısı, tanen ve bolca C vitamini içerir. Bitkinin çiçekleri, balarılarını, bulunduğu bahçelere çekerken, yapraklarının demlendirilmesiyle elde edilen infüzyon, pompalara konularak ağaçlardaki yaprakçık bitine ve tabaklara konularak sineklere karşı yok edici olarak kullanılır. Bazı yerlerde köpekotunun kurutulmuş yaprakları baharat olarak kullanılmaktadır.

Etki ve Kullanım:
Akköpekotunun tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:
• Terletici, balgam söktürücü, göğsü yumuşatıcı ve spazm çözücü etkileri vardır. Solunum yollarının mukozasını destekler. Bronş kaslarına gevşeme, ve rahatlık verir. Bütün bu etkileriyle öksürük, bronşit ve boğmaca gibi hastalıkların iyileştirilmesinde yararlı olur.
• Soğuk algınlığı belirtilerinin ilk görülüşünde alınması, nezle ve soğuk algınlığı durumunun kolay atlatılmasmı sağlar.
• Safra salgılarını artırır. Bu etkisiyle iştahsızlığı giderir, sindirimi kolaylaştırır.İdrar ve gaz söktürücüdür.
• Kalp yangılarını hafifletir.
• Kurt (solucan) düşürücü etkisi de vardır.Bu etkileri sağlamak üzere, akköpekotunun yaprakları ve çiçekli sapları yaz ortası ile sonbahar başı arasında, bitki çiçekli iken toplanıp 35 C dereceden sıcak olmayan gölge bir yerde özenle kurutulur. Kurutulmuş çiçek karışımından yarım 1/2-1 yemek kaşığı alınıp 1 bardak kaynar suyun içine konulur. 10-15 dakika demlendirilerek elde edilen infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Akköpekotu aynı zamanda etkili bir yara iyileştiricidir.Bunun için, 1 tatlı kaşığı doluşu kurumuş yaprak karışımı 1 bardak suda kaynama noktasına kadar ısıtılır. Sonra ateşi kısılarak 10 -15 dakika daha ısıtma sürdürülür. Böylece elde edilen dekoksiyon soğutulup dıştan yaralara uygulanır.

BOYAM

MEYAN (KÖKÜ)

Latince Adı: Glycyrrhiza glabra

Familya:

Diğer İsimleri: Biyam, Boyam, Piyam, Tatlıkök

Genel özellikleri:
Baklagiller familyasındandır. Anayurdu Avrupanın güneyi olan, dayanıklı çokyıllık otsu bitkidir. Ülkemizde Ege, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak, özellikle akarsu kıyılarında yetişir. 50-100 cm. kadar boylanabilir, ince uzun, koyu yeşil renkli yaprakçıklardan oluşan bileşik yaprakları: yaz mevsiminde bitkinin yaprak koltuklarında seyrek başaklar halinde açan mavimsi mor, bazen beyaz ya da sarımsı çiçekleri: 7-10 cm. uzunlukta yassı meyveleri vardır. Bitkinin konumuzu ilgilendiren rizomu, 0,5-2,5 cm. çapında ve 15-50 cm. uzunluktaki silindir biçimli kökgövdesidir. Kabukluyken esmer, soyulduğunda sarı renkli olan bu kök, önce tatlı iken sonra acımsılaşır. Meyan (ya da Meyankökü) bitkisi kumlu, derin ve humuslu topraklan, bol güneşli yerleri sever. Dökülen tohumlarıyla çoğalır ya da kökü bölünüp ekilerek çoğaltılır.Meyanın rizom kökü, normal şekere göre elli kat daha tatlı olan glisirizin ile flavon, saponin ve kumarin adı verilen maddeleri: tadı acı uçucu yağlan, nişasta ve yapışkan bitki sıvısını içerir. Bu kökler ilaç ve bira endüstrilerinde, kolalı içitlerin yapımında kullanılır. Anadoluda bu kökten şerbet yapılarak içilir. Üç yıllık köklerinden elde edilen meyan balı, koyu renkli toz, çubuk ya da dörtgen şeklindeki parçalar halinde satılır ve ilaç olarak kullanılır.

Etki ve Kullanım:

Bitkinin kökünün tıbbi etkileri:
• Göğüs hastalıklarında etkilidir: Göğsü yumuşatır, balgamı söktürür, ateşi düşürür, öksürüğü keser: nezle ve bronşitte iyileştiricidir. Solunum yollarında mukozayı korur, boğaz ağrılarına iyi gelir.
• Yatıştırıcı ve rahatlatıcıdır.
• Özellikle çocuklar için hafif müshil etkisi vardır.
• Bedeni güçlendirici toniktir.
• Mide yanmaları, gastrit ve mide ülserlerinde iyileştirici etkiler yapar.
• Karın ağrılarını geçirir.
• İdrar söktürücüdür.Bu etkilerinden yararlanmak üzere, meyankökü sonbaharın sonlarında toprak kazılarak çıkarılır. İyice temizlenerek açık havada kurutulur. Kabukları soyulur ve parçalanır. Bu parçalardan 1/2-1 tatlı kaşığı alınır, 1 bardak suya konularak kaynama noktasına kadar ısıtılır. Bu noktada ateş kısılıp 10-15 dakika daha ısıtma işlemi sürdürülür. Böylece elde edilen dekoksiyondan günde üç kez birer bardak içilir ya da piyasada çubuklar halinde satılan meyankökü ağızda emilerek aynı tıbbi etkilerinden yararlanılır veya meyan balı suda kolayca eritilerek içilir.